Al sana Başkanlık!

Al sana Başkanlık

Konut faizleri yükseldi.
Beton ekonomisi patladı.
A’dan Z’ye her şeye zam geldi,
geliyor. Dolar fırladı gidiyor tutabilene aşk! olsun.
İğneden ipliğe her şey iki kat
daha pahalandı.
Her şeyin içi göz göre göre boşaltıldı.
İslam’ın, Türklüğün, Türk mille-
tinin, sağlığın, eğitimin, doğanın,
kasanın.
Aklınıza, aklımıza ne geliyorsa.
Yandaşlara, haram yiyenler topluluğuna hayat çok güzel.
Bugünleri bağıra bağıra anlattık.
16 sene boyunca ekranlarda, meydanlarda, “Başkanlık gelirse şöyle
güzel olacak, böyle güzel olacak,
dolar 1 TL olacak, her şey daha
ucuz olacak” diyenler getirdikleri tek
adam sisteminde dahi her şeyi yapma gücüne sahipken bile hiç bir şey
yapmıyor, yapamıyorlar.
Çünkü, 16 sene boyunca devletin
malı, devletin kaynakları hoyratça kullanıldı. Özellikle, kraldan çok kralcı
olanlar bu denizin olabildiğince
kumundan, suyundan faydalandı.
İsrafın, lüksün içinde yaşayanlar
zırhlı, şatafatlı araçlardan inme-
diler, kendi kişisel masraflarını
kısmadılar, her yeri sattılar. Tarımı
bitirdiler, dışarıya para akıttılar. Üst
tabaka lüks içinde yaşarken, alt ta-
baka inim inim inliyor. Tehlike çanları,
tehlikenin gelişi bu kez sessizce çalı-
yor. Betona gömdük tüm varlığımızı.
Betona gömdüler her şeyimizi.
Betona gömdüler duygularımızı.
Betona gömdüler ağacı, ormanı.
Betona gömdüler yer yüzünde var
olan kuşları, çiçekleri, böcekleri, buğ-
day tarlalarını.
Betona gömdüler en çokta özlem
duyduğumuz, hayal ettiğimiz güzel
ülkemizi.
16 senedir muhalefetsiz, koalis-
yonsuz tek başına iktidar, yönetim,
idare, yetki elde. Buna rağmen tek
adam sistemi de getirildi. Bahane-
niz daha ne olabilir ki? Çok merak
ediliyor! “Başkanlık gelmezse kaos
çıkar” diye, diye her seçimi bugünle-
rin zeminini hazırlamak için kullanıp
sizden ve sizin ortaklarınızdan olma-
yana türlü türlü iftiralar atıldı. Yazık
oluyor bu güzel ülkeye.
Bu duruma çok üzülüyorum.
Hepimiz aynı gemideyiz! hepimiz
aynı vatanda, aynı toprakların üzerinde yaşam mücadelesi veriyoruz.
Bizim ülkemiz, bizim insanımız bu
kadar ayrışmayı, zıtlaşmayı kaldıramaz.
Komşuluk duygularını arar olduk.
Akrabalık bağlarını arar olduk.
Eski ekonomiyi, eski yaşamı arar
olduk.
Hayat git gide zorlaşıyor.
Bu milletin AKP’den beklentileri
eskiden daha iyi olabilmekti.
16 yıl boyunca bizim gibiler oy vermese bile oy verenlerin beklentisi hep
bu yönde oldu.
Algılar hep bu yönde aşılandı.
Uyarıların, tespitlerin, istişarelerin
kulak asılmadığı, “Benden değilsen
senin fikrine ihtiyacım yok” mantığı
bugünlere kadar bizleri sürükledi.
Dünyanın en pahalı ürünleri ülkemiz vatandaşı tarafından kullanılıyor.
Doğalgaz, elektrik, su, benzin,
gıda, sanayii tüm bunlarda dışa bağımlılık arttıkça ceplerdeki miktar, kişi
başına düşen milli gelir de azalmakta,
erimektedir.
Bu gidişat nereye?
Doğal afetler kapımızda bekliyor.
Doğa, ağaçlar yok edildiğinde,
ormanlar katledildiğinde, toprak ranta
kurban gittiğinde intikam alır. Allah’tan
gelene “amenna” ancak her bir olay,
bir sebebe bağlıdır. İşini sağlama al-
mak, önlem almak, tehlikenin gelece-
ğini öngörmek, zemin hazırlamak ise
insan aklında ve iradesindedir. İrade-i
külliye Allah’tan’dır. Allah’ın insana
verdiği irade ise, irade-i cüzziyedir.
Tedbir almadan tevekkül olmaz.
Ülkemizde suçu Allah’a atmak
ise son zamanların modası oldu.
Sanki toplu ölüme hazırlıyorlar bizi.
Ya da öyle mi hissediyoruz?
Sorgulamayan, eleştirmeyenlerle aynı gemiye binmek istemiyorum.
Batan gemide bile puta tapıyor-
lar. Çare, “Allah’ım o gemiden bizi
kurtar” diye dua etmek. Başka yolu
yok!..
Kuluna tapan kullarınla bizi
aynı gemide bulundurma ya rabbi.
Sığınacak tek liman sensin. Senin
adaletine sığınıyoruz.

ALİ OSMAN ÖNDER

12037

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.