ANA-VATAN
ANA-VATAN
Önümüzdeki hafta 12 Eylül Pazartesi günü Kurban Bayramı’nı idrak edeceğiz. Bu günlerde bir taraftan kurban pazarlarında yoğun pazarlıklar devam ederken, diğer taraftan da bayram alışverişleri için çarşı- pazarlar hareketlenmiş durumda. Hareketlenen sadece buralar değil elbette…
Kurban Bayramı turizm sektörü için de yeni bir fırsat kapısı oldu. Yazdan kalma mevsimin devam etmesi ve Kurban Bayramı’nın yaklaşması nedeniyle turizm firmaları cazip! Kampanyalar ile müşteri kapma yarışındalar.
Öncelikle açık yüreklilikle şu hususu ifade etmeme izin verin. Bendeniz hiç kimsenin tatil yapmasına, gezip-eğlenmesine falan karşı değilim. Tatil yapmak çalışan, üreten her insanın hakkıdır. Ancak biraz sonra okuyacağınız satırlar başka endişeler ile kaleme alınmıştır.
Biliyorsunuz, ülkemizde son aylarda herkes tarafından sıkça birlik-beraberlik mesajları veriliyor. Çok da iyi oluyor doğrusu. (Bendenizin 15 Temmuz’dan sonraki birlik-beraberlik konulu yazısı SAFLARI SIK TUTALIM başlığı ile yayınlanmıştı) Peki, bir ülke/millet için birlik-beraberlik nerde ve nasıl başlar?
Birlik-beraberlik ruhu her şeyden önce ailede başlar ve toplumda devam eder. Zira millet denen topluluk, başka unsurlarla birlikte ailelerden teşekkül eder. İşte bu noktada dini ve milli bayramlar topluma önemli fırsatlar sunar. Bayramlar birlik-beraberlik ruhunun ete kemiğe bürünerek, ortak hisler etrafında kenetlenilen hususi zaman dilimleridir.
Son yıllarda (mevsimin de etkisiyle)bayramlar sadece birer tatil fırsatı olarak görülmeye başlandı. Hal böyle olunca da dede ve nineler torunlarına hasret kaldı. Nur yüzlü anne babaların elini öpmek, halini hatırını sormak yerine, bayram için yıldızlı! Otel odaları tercih edilir oldu.
Herkesin tatil yapma hakkı vardır. Ancak iki dini bayramdan biri olan Kurban Bayramı, içinde birçok hikmetin gizli olduğu müstesna zaman dilimidir. Böyle mukaddes günleri aileden çok uzaklarda geçirmek ne kadar doğru olur?
Dini ve milli bayramlar, Müslüman/Türk milletinin değerlerinin gelecek nesillere aktarılması için de önemli fırsatları uhdesinde barındırır. Bu müstesna ve mukaddes zaman dilimlerini otel odalarında geçiren çocuklar, birliği-beraberliği ruhunda nasıl hissedecek ve bu konuda gelecek nesillere ne aktarabilecekler? Etin, yumurtanın, sütün markette üretildiğini; bayramın da tatil demek olduğunu zanneden bir nesil için endişe etmekte haksız mıyım?
Bakınız, bizler vatana “ana” demiş bir milletiz. Dolayısıyla anamızı vatan kadar, vatanımızı da ana kadar sever ve onu yüceltmek için çalışırız. Öyle ise bu bayram ve her bayram analarımızı ve akrabalarımızı ziyaret edelim.
Bu duygu ve düşüncelerle Kurban Bayramınızı tebrik eder, Cenab-ı Hakk’tan hayırlara vesile olmasını niyaz ederim…
1201