BU ACILAR KARŞISINDA KELİMELER KİFAYETSİZ KALIYOR…
Deprem riski bilinmesine rağmen çadır stoğu bulundurulmamış, Hatay 1 yıl önce afet bölgesi olmaktan çıkarılmış. Binalar güçlendirilmemiş. Milyonlarca insan ilk 48 saat yalnız bırakılmış. Onbinlerce insan can vermiş.
Ruhum yana yana çığlık atıyor…En kritik ilk 48 hatta 72 saatte insanlar kaderlerine terkedildi.
“Bir sürü insan canlıydı. Yalova’dan 10 saatte geldim, 28 saatte kurtarmaya gelemediler. Kardeşimin sadece 4 parmağı gözüküyordu. Ellerimde kazıdım. Üşümesin diye yanağımı yanağına koydum. En sonunda kız kardeşimi hipotermiden kaybettik.” Dedi bir tane abimiz…bir yakının orda ölmesi ve göz önünde ölmesi ve hiç bişey yapamamak…
Ülke olarak çok zor dönemden geçiyoruz. Bir sürü canımız göçüp gitti bu hayattan binlerce canımızı aldı bu deprem…
İnsan oğlu anladı bir kelebek kadar ömrümüzün olduğunu. Akşam küs yatıp sabaha barışırız umuduyla yastığa koydu başını, evladının üstünü son kez örttü anne veya baba, iki kardeş son muhabbetini yapıp yattı o yatağa ve niceleri…
Annesini, babasını, eşini, çocuklarını, sevgilisini veya nişanlısını bıraktı enkaz altında. Mutluluğu da üzüntüsünü de bıraktı.. Her evde bir cenaze var!! Bu millete evlerini mezar yaptılar!
Ne demişti Atatürk! Hatay benim şahsi meselem…
Atatürk’ün meşhur sözünün devamı:
Hatay benim şahsi davamdır. İcap ederse yine şahsen halletmem gerekir. Bu durumda derhal devlet başkanlığından istifa edeceğim. Bu işte çalışan arkadaşlarla beraber Hatay topraklarına geçeceğim. Meseleyi yerinde ve içten halletmeye çalışacağım.
Biz sadece Hatay’a değil 11 ilimize de sahip çıkamadık…
İnsanoğlu anladı bazı şeyleri….
1209