ONUNLA BAŞLAYAN CUMHURİYET!..

Cumhuriyet Arapça’dan gelen bir sözcük ve kelime anlamı olarak Türk Dil Kurumu sözlüğünde şu şekilde anlatılır; “Milletin, egemenliği kendi elinde tuttuğu ve bunu belirli süreler için seçtiği milletvekilleri aracılığı ile kullandığı devlet biçimi”

Bugün dünya üzerinde bir çok adında Cumhuriyet olan fakat diktatörlükle yönetilen devletler vardır. Türkiye Cumhuriyeti devleti 1923 yılında kurulmadan öncede Atatürk’ün önderliğinde heyetler oluşturarak yapmış olduğu kongrelerde halkın sesine kulak vermiş Milli Mücadele’nin halka dayalı olarak yürütülmesini sağlamıştır. Milli Mücadele sonrası devletin yönetim biçimi Cumhuriyet olarak belirlenerek 29 Ekim 1923 yılında Türkiye Cumhuriyeti ilan edilmiş ve tüm dünya kamuoyuna duyurularak dünya devletleri arasındaki saygın yerini almıştır.

Kan ve gözyaşı ile kurulan Türkiye Cumhuriyeti, dünyanın var olduğu tarihten bu tarafa devletinin isminde Türk kelimesi geçen Göktürk’lerden sonra 2. Türk devleti olma özelliğinide taşımaktadır. Büyük önder Atatürk’ün gelecek nesillere emanet ettiği ve eğitim ordusuna seslenerek “Cumhuriyeti biz kurduk onu yaşatacak ve yükseltecek sizlersiniz” diyordu. Atatürk bir sözünde Cumhuriyetin kurulmasını şu sözlerle ifade etmiştir “Cumhuriyetimiz, öyle zannolunduğu gibi zayıf değildir. Cumhuriyet bedava da kazanılmış değildir. Bunu elde etmek için kan döktük. Her tarafta kırmızı kanımızı akıttık, icabında müesseselerimizi müdafaa için lâzım olanı yapmağa hazırız. 1923)” demişti

YA BUGÜN!..

        Yıl 1923 ve Yıl 2016 Cumhuriyetin 93. yıl coşkusunu yaşıyoruz Atam! Sen aramızdan gittikten sonra çok şeyler değişti. Senin sınırlarını çizdiğin Misak-ı Milli tartışılır hale geldi. Şimdiki tartışmasız Lozan’lı, Sevr’li atam! Sen Kurtuluş savaşında bile Türk askerinin başına çuval geçirtmedin! Şimdi kimliğimiz tehdit altında, vatanımız emperyalistlerin oyun alanı olmuş durumda!

Dünyada gösterdiğin muasır medeniyetler seviyesinin üstünü yakalamak yerine senin elinin tersi ile ittiğin mandacılık hayalleri ve Sevr’i isteyen güruhlar türedi. Dünya bizi Türk kimliği ile değil, Türkiyeli kimliği ile görmek istediğini beyan ederek senin bıraktığın vatan parçası üzerinde yeni azınlıklar yaratarak, Lozan’ı ortadan kaldırmak isterken bunu gerekli gören beyinsizler de Türk’e kefen biçenlere yaranmak için ellerinden gelen gayret ve çabayı gösteriyorlar.

Büyük Atatürk senin 1922’de gördüğünü göremeyen gözler Türk’ün kurtuluş reçetesini AB olarak bu milletin önüne sunarken seni batıcı lanse ediyor, kendilerine de doğucu bir politika çiziyorlar! Türk milleti bu coğrafyada şimdi sensiz bir yol haritasına zorlanıyor!

Halbu ki sen; Oğuz atadan aldığın devlet ve millet bilinci ile “Hangi istiklal vardır ki, ecnebilerin nasihatleriyle ecnebilerin planlarıyla yükselebilsin?” diyerek tarihin bunu kaydetmediğini söylüyordun. Halkın temsilcisi olarak Türk milletini ve geleceğini kurtarmak adına bir şey yapmayanlar, yine senin verdiğin nimetlerle seçilerek gelenler ve bizim seçtiklerimiz, Atam; yeniden tarih yazmaya karar verdiler! Bir zamanlar sadece para politikasına karışanlar artık Anayasamıza, antlaşmalarımıza karışır oldu. Bizi yönetenler tarihin kaydetmediğini kaydettirmek için onların yasalarına kurallarına ve adetlerine göre yasalar çıkarmaya kendi dünyalarında yarattıkları yeni cumhuriyet modelleri için halktan gibi görüp halkla birlikte senin eserlerini silme gayretine düşmüşlerdir. Geleceğimizi AB’ye ve Arap dünyasına bağlayarak, Ortadoğu bataklığına çekerek geçmişimizle hesaplaşmak, bizi tarih sahnesine gömmek istiyorlar!

Büyük Türk milletini tarih sahnesinden silmek Türk dünyasının tek kurtuluş ümidi Türkiye devletini, kanla kurduğumuz vatan parçası Anadolu topraklarından uzaklaştırmak asimile etmek istiyorlar. Ve hiç bir şey senin bıraktığın gibi değil Atam! Sen 13 milyon nüfustan devrimlerinle öyle bir millet yarattın ki, bütün dünya seni hayret ve şaşkınlıkla izledi. Geçmişine ve diline sahip çıksın diye kurduğun kurumlar bugün tarihimizi yabancılara dilimizi İngilizceye emanet ettiler. Adında Milli olan kurumlarımız milli olmaktan çok uzak, ders kitaplarımızdaki alfabelerde (w,Q) türedi.
Lozan’ da azınlık yok demiştin. Şimdi Lozan tartışılıyor, azınlık tanımı ile birileri azınlık haklarından bahsetmeye ve yeni azınlıklar yaratarak Lozan’ı tasfiye etme raporları hazırlıyor.

Büyük Atatürk Türk gençliği: sabrını zorlayan bütün denemelere ve girişimlere rağmen ne kendi kimliğinden ne de tarihinden vazgeçmeye niyetlidir. Türkiye Cumhuriyeti devletini kendi ideolojileri uğruna bir bilinmeze götürmek isteyenler, Türk milletinin patlamaya hazır bir volkan olduğunu göremeyecek kadar aciz ve delalet içindedir. Bu topraklar ve kurduğun Cumhuriyet üzerinde hiç bir devletin senin koyduğun kuralları çiğnemesine müsaade etmeyecek kadar bilinçli ve duyarlıdır. Kısacası bize verdiğin en büyük nimet Cumhuriyet Sensiz, fakat ilkelerinle 93. yılına girdi. Ve nice yıllar senin ışığın ve ilkelerinle Türk milletinin önünü aydınlatmaya devam edecektir. Büyük Atatürk; Cumhuriyetin ve bizlerin sana, senin ilke ve inkılaplarına dünden daha fazla ihtiyacı vardır…

1205

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.